Kuzey Yıldızı Dizisi Nerede Çekiliyor? Cesur Bir Eleştiri
Bir diziyi izlerken, hikayenin ve karakterlerin kadar, mekanlar da o atmosferin yaratılmasında kritik bir rol oynar. “Kuzey Yıldızı” dizisinin mekanları üzerine yapılan yorumlar, bence daha derinlemesine bir eleştiriyi hak ediyor. Çünkü, tam olarak nerede çekildiği belli olsa da, dizinin çekim yerlerinin bu kadar dikkat çekici olmaması, beni ciddi anlamda düşündürüyor. “Kuzey Yıldızı”nın bulunduğu coğrafi konumla kurduğu ilişki, sadece bir set değil, aslında kültürel bir kimlik sorunu yaratıyor gibi. O zaman şu soruyu sormak gerek: Bu dizi gerçekten ‘doğru’ yerde mi çekiliyor?
Gerçekten Karadeniz’de Mi?
Dizinin ana çekim alanı, Karadeniz’in güzel ve yeşil köylerinden birinde bulunuyor; Pazar, Rize ve çevresindeki bölgelerde yapılan çekimler, Karadeniz’in zengin atmosferini izleyiciye sunmayı amaçlıyor. Ancak burada sorgulamamız gereken çok önemli bir nokta var: Gerçekten o yeşilliklerin içinde, o denizin kenarında bir dizi çekmenin izleyiciye sunacağı hissiyat, gerçekten Karadenizli bir halkı yansıtıyor mu? Yoksa sadece turistik bir arka plan mı sunuluyor?
Şehirli bir yapımcı bakış açısıyla, bu tür mekanlar aslında estetik açıdan “doğal” bir cazibe yaratıyor olabilir, ancak diziyle bağ kurmaya çalışan yerel halk için Karadeniz’in insanını ve köy kültürünü yansıtmanın, bu şekilde sunulmakla ne kadar mümkün olduğunu sorgulamak gerekiyor. Dizideki kurgusal ortam, o bölgenin gerçek insanlarının yaşamını ve kültürünü yansıtmak yerine, belki de yalnızca turistik bir ‘kartpostallık’ arayışına yönelmiş gibi. Doğal manzaralar gerçekten dizinin atmosferini oluşturuyor, fakat yerel halkın yaşamının ve ruhunun derinliklerine iniliyor mu? Pek değil.
Gerçeklik mi, Fantezi mi?
Bir başka tartışmalı konu, “Kuzey Yıldızı”nın hikayesinin yerel halkla ne kadar örtüştüğü. Bazen bir dizinin çekim yeri, hikayesinin ve karakterlerinin gerçeklikle olan bağını güçlendirebilir. Ancak, “Kuzey Yıldızı”, Karadeniz’in kasvetli havasını bir kenara bırakıp, renkli, abartılı ve çoğu zaman gerçeklikten uzak bir dünyaya çekiyor izleyiciyi. Burada, her şey ‘abartılı bir Karadeniz’ kurgusu üzerine kurulu. Hızlıca izleyiciyi yakalamak adına yapılan bu abartılar, hem karakterlerin hem de mekanların gerçeği ne kadar yansıttığını ciddi şekilde sorgulatıyor. Karadenizli insanın duygusal derinliklerini yansıtan gerçekçi bir yapıdan ziyade, genellikle basitleştirilmiş ve estetik kaygılarla şekillendirilmiş bir dünya karşımıza çıkıyor.
Bu durum, diziye dair pek çok eleştiriyi beraberinde getiriyor. Karadeniz gibi güçlü bir bölgenin, daha köklü ve derin anlatılara layık olduğu düşünülürken, dizinin genel kurgusu, yerel halkın gerçek yaşamına dair çok az şey sunuyor. Bu tür projelerin yerel halkı doğru ve derinlemesine yansıtması beklenirken, dizinin ‘görsel çekicilik’ için süslendiğini görmek hayal kırıklığı yaratıyor.
Kültürel Kimlik Krizi
Dizinin yerel bağlamdaki eksikliklerinden birisi de, “Kuzey Yıldızı”nın aslında sadece “görsel” bir Anadolu’dan, Karadeniz’den ya da Türk kültüründen bahsediyor oluşudur. Dizi, ‘birçok kültürün harmanı’ olarak tanıtılmasına rağmen, bu kültürleri gerçek bir temele oturtmuyor. Yani dizi, bölgenin yaşantısını simüle etmek yerine, izleyiciyi bazen gerçeklikten, bazen de içsel anlamdan uzaklaştırarak, sadece ‘Türk dizisi’ imajı yaratıyor.
Karadeniz’in zengin folklorü ve kültürel mirası diziye yansıtılmamış gibi. Yerel halk, çoğu zaman sadece ‘egzotik’ bir dekor olarak kullanılıyor. Örneğin, halkın geleneksel yaşam tarzı ve bu yaşam tarzındaki zorluklar dizide genellikle göz ardı ediliyor. Bunun yerine, hayal gücüne dayalı, izleyiciyi oyalayan yüzeysel hikayeler öne çıkıyor.
Sonuç: Doğru Yer, Yanlış Seçim
Sonuç olarak, “Kuzey Yıldızı” dizisinin çekildiği yerler estetik açıdan göz alıcı olsa da, bu bölgenin gerçekliğini yansıtmaktan oldukça uzak. Karadeniz’in derinliklerini ve insanını daha samimi ve gerçekçi bir şekilde yansıtmak yerine, sadece görsel şov ve klişelere odaklanmak, dizinin kültürel bir anlam derinliğinden yoksun kalmasına yol açıyor.
Bu noktada şunu sorgulamak gerekir: Bu tür dizilerin, sadece ‘izlenme oranı’na odaklanarak, kültürleri ve insanları yüzeysel bir şekilde yansıtma hakkı var mı? Karadeniz halkı bu şekilde yansıtılmamalı. Diziye dair eleştirilerde, “gerçekçi olmak gerek” gibi bir bakış açısının daha ön planda olması gerektiği kesin.
Peki ya siz, dizi çekim yerlerinin gerçekliği ile kurduğu bağ hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce “Kuzey Yıldızı”, Karadeniz’i doğru bir şekilde yansıtabiliyor mu? Yorumlarınızı paylaşarak bu tartışmayı daha da derinleştirebiliriz.